Vatanseverlik
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 13 Ocak 2019
Perşembe
Gerçek vatanseverliğin Evamir-i Aşeresini (On Emrini) tesbit etmemiz lazımdır. Bunu levhalar halinde her yere asmamız, açıklamasını broşürler halinde basıp milyonlarca dağıtmamız gerekir.
Türkiye’de gerçekten büyük bir vatanseverlik eksikliği görülüyor. Vatanseverlik kuru lafla, edebiyatla olmaz. Dam aktarmanın bile kuralları, kaideleri var. Vatanseverliğin de ilkeleri, kuralları olması gerekmez mi?
Vatanseverliğe zıt haller ve davranışlar en fazla okumuşlarda, seçkinlerde görülüyor. Halk onlar kadar bozulmamıştır. İstisnalar bu hükmümden alınmasınlar. Onlara hürmet ederiz, onları tenzih ederiz. İstisnalar kuralı bozmaz.
Birinci madde: Türkiye bir ülkeden, bir halktan, bir devletten oluşur. Gerçek vatansever bu üçünü de soymaz, talan etmez. Ülkesini, milletini, devletini soyan kimse vatansever değil eşkıyadır. Vatansever haram yemez.
İkinci madde: Vatansever ülkesini, halkını, devletini garazsız ivazsız sever. Türkiye’yi babalarının çiftliği, atalarının mandırası gibi sevenler, koruyup gözetenler asla gerçek vatansever değildir. Vatanımız bizlere kutsal bir emanettir. Onun nimetlerinden yararlandığımız gibi külfetlerini de çekeriz. İcabında onu korumak için canımızı bile feda ederiz. Vatanın nimetlerinden faydalanan, külfetlerinden kaçanlar ahlâksızdır, haindir, karaktersizdir.
Üçüncü madde: Vatanseverin gözünde Türkiye halkı çeşitlilik içinde bir bütün meydana getirir. Vatansever, halkının bir kısmını “iç düşman” olarak görmez.
Halkın içinde suçlu, kabahatli olabilir ama onların hepsi bizim halkımızdır. Âdil bir şekilde yargılanıp cezalandırılabilirler, fakat asla dışlanamazlar. Türkiye’ye en büyük kötülüğü halkı
” şeklinde birbirine düşman ve rakip kamplara ayıranlar yapmıştır. İngiltere’de İskoç milliyetçileri vardır. Hattâ bunların bir kısmı İskoçya’nın bağımsızlığını ilan etmesini, ayrı bir devlet olmasını ister ama orada bunlara kimse iç düşman demez. Halkın bir kısmına iç düşman denilince ülkenin temellerine dinamit konulmuş olur. Bizde Pembe, mutlu, putlu bir azınlık dindar Müslümanları iç düşman olarak görmekte, onların en büyük tehlike ve tehdit oluşturduğunu iddia etmektedir. Ne kadar yanlış, ne kadar çarpık bir görüş ve iddiadır bu! Dindar Müslümanlar bu ülkenin en has evlatlarıdır.
Dördüncü madde: Gerçek bir vatansever devletine bağlıdır ama devletle siyasi rejimi, sistemi, düzeni hiç bir zaman özdeşleştirmez, bir tutmaz. Kadim felsefe tâbirleriyle açıklamak gerekirse devlet cevherdir, siyasî düzen veya rejim arazdır. Elmanın kendisi cevherdir, rengi, kokusu, cinsi, tadı, şekli arazdır. Gerçek vatansever devletin korunması gerektiğini bilir, gerekirse siyasî rejimin, sistemin, düzenin daha uygunu, daha iyisi, daha güzeli ile değiştirilebileceğini de düşünür. Her hâl ü kârda devletle sistemi özdeşleştirmez. Tarihteki bütün kötülükler birtakım azınlıkların, egemen güçlerin devletle rejimi bir tutmalarından ileri gelmiştir. Gerçek vatansever tarihî devamlılık taraftarıdır. Tarihî ârızaları ve kazaları empoze etmez, bunların fanatik partizanlığını yapmaz. İngiltere’yi ayakta tutan en büyük güç, oradaki tarihî devamlılık şuurudur. Japonya’yı Japonya yapan güç de budur.
Bugün dünyada hiçbir medenî, güçlü, dengeli, zengin, oturmuş, hukukun üstünlüğünü kabul etmiş, insan haklarına saygılı ve bağlı ülkesinde tarihî ârıza yoktur.
Beşinci madde: Gerçek vatansever, kendisi inanmasa bile halkının din, inanç, inandığı gibi yaşamak, dinini serbestçe uygulamak hak ve hürriyetlerine taraftar olur. Çünkü din ve inanç hürriyeti insanlığın en büyük, en birinci değeridir. Bunu inkâr ederek, bunu baskı altına alarak ülkeye, halka, devlete hizmet etmek mümkün değildir.
Altıncı madde: Gerçek vatansever ülkesindeki gelirlerin, nimetlerin âdil bir şekilde dağıtılmasından yana olur. Bugün Türkiye, dünyanın millî geliri en adaletsiz bir şekilde paylaşılan ülkesidir. Vatanseverlerin bu adaletsizlik, bu haksızlık karşısında isyan etmeleri, bunu en şiddetli şekilde tenkit etmeleri gerekir.
Yedinci Madde: Gerçek vatansever elbette bir partiyi veya görüşü tutabilir ama asla partizan olamaz, fanatiklik yapamaz. Partizanlık vatan hainliği demektir. Bu memleketi bugünkü perişan hale cahil ve fanatik partizanlar getirmiştir. 1950’li yıllarda bir ara halkımızın bir kısmı camilerini, kahvehanelerini bile ayırmıştı. Niçin? Aşırı partizanlık yüzünden. Türkiye böyle beyinsizlikler yüzünden çok şeyler kaybetmiştir. Gerçek vatansever tarikatli olabilir, tarikatçi olamaz, şu veya bu fikre veya görüşe bağlı olabilir ama onları din gibi benimseyemez.
Sekizinci madde: Gerçek vatansever yalan söylemez, emanetlere hıyanet etmez, fitne ve fesat çıkartmaz, halk arasına nifak ve şikak tohumları atmaz. O, sosyal barış, toplumsal uzlaşma taraftarıdır. Yangını körüklemez. Bu memleketin yakın tarihinde birtakım adamlar ve lobiler halkı birbirine düşürmek için şeytanî planlar uygulamıştır. Sivas hadiseleri provokasyondur. Başbağlar köyünde namazdan çıkan otuz küsur vatandaşın şehid edilmesi provokasyondur. 1979’daki Kahramanmaraş katliamı provokasyondur. Evet birtakım uğursuzlar, bu memleketi daha fazla soymak için halkı birbirine düşürmüşlerdir. PKK gerillası da bir takım şer güçleri tarafından planlanmış, teşvik edilmiş, körüklenmiştir. O savaş çok kısa zamanda bitirilebilirdi. Lakin bitirmediler, evet bitirmediler, çünkü bazıları bundan dolayı yüz milyarlarca dolarlık yağlı rantlar elde etmişlerdir. Avni Özgürel’in anlattığına göre PKK lideri Abdullah Öcalan “Bu savaşı bitireni bitirirler…” şeklinde konuşmuştur. (Radikal gazetesinde Neşe Düzel’in yaptığı röportajda geçiyor…)
Dokuzuncu madde: Gerçek vatansever ülkesinin ve halkının millî kimliğine, millî kişiliğine, millî kültürüne saygılı olur, bunları korur ve gözetir. Her akıllı insan çok iyi bilir ki, halkların ve ülkelerin kendilerine mahsus özellikleri vardır. Kan grubu gibi, parmak izi gibi, bio-jenetik kod gibi. Bunlar istemekle, zorlamakla, baskı yapmakla değişmez. Zorlarsanız büyük bozukluklar meydana getirirsiniz. Nitekim sol eliyle yazanlar, sağ elleriyle yazmaya zorlanırlarsa, hiçbir zaman sol elleriyle yazdıkları kadar güzel yazamazlar ve sonunda birtakım bozukluklar görülür kendilerinde. Yakın tarihimizde Türkiye halkının kişiliğini, karakterini, yapısını bozmak için açık veya sinsi bir yığın zorlama yapılmış ve bunların neticesinde toplum yapımız sarsılmış, büyük çürüme ve çözülme olmuştur.
Onuncu madde: Gizli çetelerin mensupları, lisanları ve kalemleri ile ne kadar edebiyat yaparsa yapsınlar asla vatansever değildirler. Çünkü onlar ülkeyi bir sömürge haline getirmek istemektedir. Çünkü onlar halk çoğunluğunu ikinci sınıf vatandaş olarak görmektedir. Çünkü onlar Türkiye Müslümanlarını tehlike ve tehdit olarak görmektedir. Bir Türkiyeli, küçük bir azınlığın mensubu olabilir. Lakin azınlık mensubu olması ona çoğunluğu hor görme hakkını vermez. Türkiye Müslüman bir ülkedir, halkın ezici çoğunluğu Müslümandır. İslâm’ı, Müslümanları düşman olarak görenler, onları tehlike ve tehdit olarak görenler nasıl vatansever olabilirler? Dinî inançlarını paylaşmasa bile vatansever, çoğunluğun dinine hürmet edecektir.
Bugün Türkiye’de çok kötü işler yapılıyor. Bunları yapanlar kendilerini vatansever ve Türkiye’nin hizmetinde olarak gösteriyor. Halkımız aldanmamalıdır.
Bazı kodamanlar milyarlarca dolar kara para sahibi olmuşlardır. Bazıları demokrasi demokrasi diye diye demokrasinin ırzına geçiyorlar.
Fransa’daki bütün üniversitelerde başörtüsü serbesttir. Sadece üniversitelerde değil bütün Katolik liselerinde, bütün özel liselerde serbesttir. Orada Müslümanların “Özel İslâm Lisesi” açmaları kanunen mümkün de bizde niçin değildir?
İki yüz milyar dolarlık muazzam kara paranın sahipleri kimlerdir? Ve sen sıradan küçük vatandaş, devletten inek kredisi aldın, sonra ineği sattın ve parasını yedin. Sen de vatansever değilsin.
Vefat eden babasından yetim maaşı almak için kocasından resmen ayrılıyor, yine beraber yaşıyor… Bu kadın vatansever midir?
Popülist, entrikacı, yalancı dolancı, sahtekar, soytarı, hokkabaz, rantçı, kemik yalayıcısı, utanmaz köpeklerden vatansever olmaz.
Âyinesi iştir kişinin, vatanseverlik edebiyatına bakılmaz. 20 Ağustos 2004