Sultanahmet’te Turizm
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 25 Aralık 2018
Cuma
Alman Müslümanı Muhammed Sıddık beyle 1950’lerin sonlarında tanışmıştık. Zaman zaman görüşürüz. Hanımı Malezyalıdır. Liseye giden delikanlı bir oğlu vardır. Üç-dört ay önce İstanbul’a gelmişti. Yine görüştük. Anlattığı iki hadiseyi sizinle paylaşmak istiyorum:
Cevahir otelinde kalıyormuş. Daha önce birkaç sefer gittiği bir güzergahtan otele gitmek için bir taksiye binmiş. On ile onbeş lira arası bir ücret tutuyormuş. Otele gelmişler, şoför 40 lira istemiş. Tartışma, gürültü, patırtı… Şoför Nuh diyor Peygamber demiyor… Nihayet Sıddık bey “Öyleyse buyurun karakola gidelim” deyince bizimki yelkenleri indirmiş, 15 liraya razı olmuş.
İkinci vak’a: Malezyalı hanımı ve oğlu Sultanahmet parkında oturuyorlar. Bir ayakkabı boyacısı gelmiş, boyayayım mı, demiş. Fakir bir insana yardım olsun diye boya demişler. Sonunda iki ayakkabı için ne kadar boya parası istemiş biliyor musunuz? Tam kırk lira. Yine bir yığın tantana, tartışma, üzüntü olmuş.
Üçüncü vak’a: Alman turisti ile ilgili değil.
Ayasofya Camii (benim gözümde hâlâ câmidir!) önünde turistleri rahatsız eden satıcıların kaldırılması için belediyeye müracaat edilmiş. Belediye bu haklı isteği kabul etmiş, memurlara emir verilmiş, bölgeyi rahatsız edici elemanlardan temizleyiniz denmiş. Sonra ne olmuş biliyor musunuz? Ankara’dan önemli bir kişiden telefon gelmiş:
– Yahu siz ne yapıyorsunuz? Bu adamların dağa çıkıp terörist olmalarını mı istiyorsunuz?..
Rahatsız ediciler serbest kalmış…
Milliyet gazetesinin 12 Kasım tarihli nüshasında Mehveş Evin imzalı fotoğraflı bir yazı çıktı. Gazeteci hanım turist gibi, tek başına Sultanahmet’e gitmiş.Birtakım genç adamlar hemen askıntı olmuşlar. Görüşelim, konuşalım, buluşalım, akşama birlikte kahve içelim…
Türkiye’de turistlere kötü muamele edildiği, yabancıların rahatsız edildiği haberleri ve iddiaları yalandır, bunları dış rakiplerimiz çıkartıyor diyenler var. Gelsinler, sessizce ve elden geldiği kadar dikkati çekmeden, gizlice Sultanahmet civarını incelesinler. İddiaların doğru olduğunu anlayacaklardır.
Bütün taksi şoförlerini suçlamak, töhmet altında bırakmak istemem ama maalesef bazı şoförler dürüst hareket etmiyor.
Devletin, valiliğin, belediyenin, emniyetin turistleri güvence altına alması, yapılan kanunsuz ve yolsuz işleri önlemesi gerekiyor.
Sultanahmet Camii’ne her gün büyük bir turist akını oluyor. Orası da zapt u rabt altına alınmalıdır. Çirkin ve açık kıyafetli baldırı çıplaklar camiye sokulmamalıdır. Bundan birkaç yıl önce Kırım’da Karaim sinagogunu gezmek istemiştim. Başımda kippaya benzer bir takke olmadan sokmamışlardı. Haklıydılar. Her dinin, her kültürün kuralları vardır.
Turizm ülkeye döviz getirir ama bir yığın da derde, kötülüğe, ahlaksızlığa, olumsuzluğa sebebiyet verir.
Güney şehirlerimizden birinde turistlerle birlikte olup bol para kazanan jigololar varmış. Sadece kadın erkek ilişkisi değil…
Bu yolla kazanılan para ne kazanana, ne de ülkeye hayır ve yarar getirir.
Turistler kazıklanıyor mu?
Bu konuda kesin konuşamam. Bildiğim bir şey var ki, benim 250 dolara alabileceğim bir halının turiste bazıları tarafından 1000 dolara satıldığıdır.
Piyasada iki türlü Hereke halısı var. Gerçek ipekten, gerçek Hereke halısı… Çinden gelmiş, ipek yerine floşla (ipeğe benzer sun’î iplik) dokunmuş sahte Hereke halısı… Turistlere satılırken, bunlar ipek değil, floştur deniliyor mu? Eski ticaret ahlakımızda ve hukukumuzda, kusurunu söylemeden mal satmak yasak ve haramdı… Turizm konusundaki kötülük ve ayıplarımızdan biri de, Rusya taraflarından gelen her kadını Nataşa sanmamız ve onlara Nataşa muamelesi yapmamızdır.
Aklı başında biri çıksa da turistik rezaletler, kepazelikler konusunda derli toplu, delilli isbatlı, belgeli bir kara kitap yazsa ne iyi olur.
* (ikinci yazı)
Mehdi gelecek Hz. İsa inecektir
İcazetli (islâmî diplomalı) gerçek din alimi, fakih, müfessir, muhaddis, müftü olmayan bazı reformcu Müslüman oryantalistler (ilahiyatçılar) âhir zamanda Mehdi’nin geleceğini inkâr ediyorlar.
Mehdi ile ilgili hadîslerin sayısı ellidir. Bu haberler tevatür derecesindedir. Ahir zamanda Mehdi’nin geleceği Ehl-i Sünnet ve Cemaat’in inançları içindedir.
Bin yılı aşkın bir zaman içinde binlerce âlim, ârif, fakih zat bu gelişe inanmış, bu konuda yazmış, Ümmet’e haber vermiştir.
Mehdi hadîslerini ve Mehdi’nin geleceğine inanan ve haber veren bunca alimi red ve inkâr eden icazetsiz ilahiyatçılar doğru yoldan sapmışlardır.
Sevad-ı âzam dairesi içindeki Müslüman Mehdi’nin geleceğine inanır.
Cadde-i Kübra İslâmlığında Mehdi vardır.
Cumhur-i ulema Mehdi çıkacaktır, gelecektir demiştir.
Artık bunlara muhalefet eden icazetsizlere kulak asılmaz.
Mehdi hadîslerini rivayet eden Ashab-ı Kiram (radiyallahu anhüm ecmain) efendilerimiz din konusunda âdildirler.
Hülasa:
Mehdi konusunda icazetli ulemaya, fukahaya, muhaddislere tabi olanlar isabet etmiş olur. Onlara sırt çevirip icazetsiz ve istikrarsız reformcuları dinleyenler sapıtmış olur.
Mehdi çıkacak ve âdil bir düzen kuracak diye bekleyip yan gelip yatmak elbette doğru olmaz. Mehdi’nin geliş tarihi kesin olarak belli değildir. Biz, o gelse de, gelmesi gecikse de üzerimize düşen vazifeleri yapmakla mükellefiz.
Âhir zamanda İsa aleyhisselamın nüzulü de 100 kadar hadîs-i şerifle haber verilmiştir. Bu konuda çok kuvvetli tevatür bulunmaktadır. İsa aleyhisselamın nüzulünü inkar edenlerin küfre düşeceklerine dair fetva verilmiştir.
İsa aleyhisselamın nüzulünü inkar etmek sapıklıktır. Münkir reformcular hem dall, hem mudildir.
Allahü Teâlâ her şeye kadirdir. Onun Resûlü (sallalahu aleyhi ve sellem) ahir zamanda Mehdi çıkacak, İsa aleyhisselam nüzul edecek diye haber verdiyse, bu konuda sağlam hadisler varsa, bu hadisler tevatür derecesinde ise Kur’ân, Sünnet ve Cemaat Müslümanlarının bu haberlere inanması gerekir.
Sevgili Müslüman kardeşlerim!.. Mehdi ve nüzul-i İsa aleyhisselam konusunda icazetli ulema ve fukahaya tabi olunuz, onların haber ve bilgilerini kabul ediniz, sakın icazetsiz reformcuların peşine düşmeyiniz. Büyük zarara uğrarsınız.
Safsatacılar “Mehdi çıkacak diye yan gelip yatalım mı?..” diyerek demagoji yapıyorlar. Hayır yan gelmeyeceğiz, var gücümüzle Allah, Resulullah, Kur’ân, Sünnet, Şeriat yolunda hizmet edeceğiz. Yeryüzünde İslâm barışının hakim olması için çalışacağız.
Hazret-i Mehdi’ye, İsa Mesih aleyhisselam efendimize selam olsun. 14 Kasım 2009