Pazartesi

 

1. Bilhassa kanserden korunmak istiyorsanız her gün 5 çeşit sebze ve meyveden en az 400 gram tüketiniz. (Midenize inen miktar 400 gramdan az olmamalıdır.)

2. Sigara ve alkollü içkiler kanseri davet eder. Birtakım agresif, dinsiz medya organlarında şarabın veya başka bir alkollü içkinin kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği yolundaki martavallara kulak asmayınız.

3. Kesinlikle beyaz ekmek yemeyiniz. Kepeği hiç elenmemiş, içine hiçbir kimyevî madde karıştırılmamış, esmer buğday unundan yapılmış sağlıklı ve tabiî ekmek yiyiniz.

4. Saf ve tabiî, sızma zeytinyağı tüketiniz.

5. Günde en az 5 kilometre yürüyünüz. (Temiz havada)

6. Kilonuz hiçbir şekilde boyunuzun son iki rakamını geçmesin. Boyunuz 1.75 ise, kilonuz 75 kiloyu aşmamalıdır.

7. Yağlı ve hamurlu tatlılar yerine; kabak tatlısı, ayva tatlısı, kuru incir, hurma, kuru kayısı gibi tatlılar tüketiniz.

8. Kesinlikle ihtiyacınızdan fazla yemeyiniz, oburluk yapmayınız. Aksi takdirde çok acı ve feci şekilde faturasını ödersiniz.

9. Zaruret olmadıkça kimyasal ilaç kullanmayınız. Tabiî ilaçları kullanınız, paralel ve alternatif tıptan yararlanınız.

10. Şu baharatları sofranızdan eksik etmeyiniz: Kırmızı pul biber, karabiber, beyaz biber, kuru nane, kimyon, kekik, biberiye, çörek otu, reyhan ve bunlara benzer şeyler.

11. Sık sık haşlanmış, buğulama, pilaki balık tüketiniz.

12. Et ve tavuğu en aza indiriniz.

13. Hilesiz, katışıksız, hâlis, tabiî bal bulabilirseniz, her gün küçük bir kaşık olsa da mutlaka tüketiniz. Bin türlü derde devadır. Sakın ucuz, sahte bal yemeyiniz.

14. Zırıltıdan, dırıltıdan, stresten uzak durunuz.

15. Sigara içilen yerlerde bir dakika bile durmayınız.

16. Boyalı, aromalı, kimyalı, koruma maddeli hiçbir yapay içecek tüketmeyiniz.

17. Geleneksel, tabiî usulle yapılmış yoğurt yiyiniz, ayran içiniz.

18. Ayrana benzeyen kefir tüketiniz.

19. Aşırı olmamak şartıyla çay ve kahve içebilirsiniz. (Boyalı ve aromalı çay tüketmeyiniz.)

20. Her fırsatta, sık sık, çiğ veya pişmiş olarak mutlaka lahana tüketiniz.

21. İçme suları, canlı sular ve ölü sular diye ikiye ayrılır. Sağlıklı yaşamak istiyorsanız, canlı su içiniz.

22. Şarküteri tüketmeyiniz. Büsbütün vazgeçemiyorsanız, kaliteli olanlarını az miktarda yiyiniz. Ucuz sucuk yemeyiniz.

23. Kedi besleyiniz. Günde birkaç kez elinizle kedinin kürkünü sıvazlayınız.

24. Kalbinizde, içinizde fitne, fesat, nifak, haset gibi kötü duygular bulunmasın. İyi niyetli, iyi duygulu bir insan olmaya çalışınız. Kimseyi aldatmayınız, kimseye zulmetmeyiniz.

25. Başta gül olmak üzere güzel kokulu çiçekleri koklayınız. Ayrıca, nane ruhu, lavanta yağı, okaliptüs, biberiye gibi tabiî yağları günde bir kere koklayınız.

26. Birtakım yarı-kıymetli taşlardan yüzük, tesbih, kolye, anahtarlık edininiz. Bunların her birinin ayrı bir hastalığa şifa olduğu bilinmektedir.

27. Belâ ve musibetleri uzaklaştırmak için hayır, hasenat yapınız. Fakir, fukaraya yardım ediniz, sadaka veriniz.

28. Tartışmayınız, kavga etmeyiniz, agresif olmayınız.

29. İslamî kurallara uygun olmak şartıyla muayyen zamanlarda hacamat yaptırınız, kan aldırınız.

30. Çiğ veya pişmiş olarak soğan ve sarımsak tüketiniz. Merhum Doktor Hafız Cemal Lokman Hekim, sarımsağın 183 faydasını ve devasını ihtiva eden bir broşür yayınlamıştı.

31. Sağlığınızı korumak istiyorsanız, her zaman bulunmayan birtakım nadir sebze ve meyvelerden senede birkaç kez mutlaka yiyiniz. Meselâ: Muşmula, şalgam, Kastamonu pazarında satılan hodan ve bunlara benzer dağlardan, ormanlardan toplanan öteki sebzeler ve meyveler…

32. Uyduruk, kimyevî, aromalı sahlep içmeyiniz; hakiki ve tabiî sahlep içiniz.

33. Üzüm mevsimi, bol bol üzüm tüketiniz. Üzümleri kabuklarıyla yiyiniz, çekirdeklerini dişinizle kırıp yutunuz. Doktor Besim Ömer Paşa’nın “Üzümle Tedavi” adında Osmanlıca bir kitabı vardır.

34. Yapay vitaminlerin, oligo elementlerin fazla bir faydası yoktur. Vitaminleri, vücuda gerekli madenleri tabiî olarak almaya çalışınız.

35. Yapılışında domuz iç yağı kullanılan yapay yemek yağlarını tüketmeyiniz.

36. Yemeğe başlarken Besmele çekiniz, sonunda Elhamdülillah deyiniz.

37. Durumunuzun müsaadesi nisbetinde, sofranızda misafir bulundurunuz. Misafir çağıramıyorsanız, pişirdiklerinizden, zaman zaman komşularınıza ikram ediniz.

38. Bilhassa iftar ziyafetlerinde, sofralarımızda en az bir fakir bulundurmalıyız.

39. Hayvan gibi yemek yememeliyiz, insan gibi yemeliyiz.

40. Yanında az katık şartıyla ekmekle diyet yapılabilir. Ekmeği kaldırıp bol bol yemek yiyenler kendilerini aldatmış ve gülünç duruma düşmüş olurlar.

41. Zayıflamanın en iyi metodu yiyerek zayıflamaktır, tabii ki az yiyerek…

42. Çayı, kahveyi, çorbayı kaynar kaynar içmeyiniz.

43. Sağlıklı yaşamak istiyorsanız, İskender kebabı gibi lüks, ağır, hazmı zor, pahalı yemekleri sık yemeyiniz, hele bir porsiyondan fazla tüketmeyiniz. Benim kızım olsa, bir oturuşta bir buçuk porsiyon İskender kebabı yiyen adama vermem.

44. Peygamberimizin şu sözünü hatırınızdan hiç çıkartmayınız: “Allah ölümden başka her derdin devasını yaratmıştır…” Bunları aramamız, bulmamız gerekir. Müslümanların İslâm tıbbı üzerine araştırma enstitüleri açmaları, İslâmî ilaçlar hazırlamaları gerekir.

45. İnsanların bir gün ölüme de çare bulacakları şeklindeki aptalca, ahmakça hayallere kapılmamak gerekir. Ölüm her canlı için mukadderdir. Akıllı insanlar, ölümden kurtulmak için boşuna çalışmazlar. Hastalanmamaya, hastalandıkları takdirde tabiî ilaçlarla şifa bulmaya çalışırlar.

46. Uzun yaşamak kişinin elinde değildir. Kaliteyi sağlamak elindedir. Kaliteli ve sağlıklı yaşamak için ille de zengin olmak gerekmez, kanaat en büyük hazinedir. Akıllı ve bilge insan küçük imkânlarla da mutlu olabilir. Tarhana çorbası, bulgur pilavı ve üzüm hoşafından müteşekkil bir yemek, imanlı, faziletli, ahlâklı, olgun bir insanı kemal derecesinde mutlu, memnun ve sağlıklı kılabilir… 31 Mayıs 2005