Bu ülkede İslâm’a ve Müslümanlara yakın tarihimizde çok büyük düşmanlıklar, haksızlıklar, zulümler yapılmıştır. Bunu kimse inkâr edemez. İnkar eden yalancıdır.

Müslümanların din, inanç, vicdan, inancına göre yaşamak temel hürriyeti ayaklar altına alınmıştır. Müslümanların on binden fazla camii, mescidi, dergahı, medresesi, mektep binası, vakıf eseri, tarihî kabristanı satılmış, kiraya verilmiş, yıkılmış, harap edilmiştir.

Müslüman hocalar, şeyhler, aydınlar idam edilmiş, mahkemelerde süründürülmüş, zindanlarda çürütülmüştür. Evlerinde din kitapları okuyan, zikr eden, sohbet yapan Müslümanlar tutuklanmıştır.

Laiklik perdesi ardında din hürriyeti kaldırılmıştır. Müslüman geçinen birileri, Müslüman halkı, din düşmanlarını desteklemeye davet etmiştir. Bu, korkunç bir çelişki ve hıyanettir.

* (İkinci yazı) Sağlığın Kırk İki Altın Kuralı

Sağlığınızı korumak, hastalıklarla sürünmemek, çökmemek, yıkılmamak, hastahanelerde inlememek istiyorsanız, aşağıdaki altın kurallara dikkat ediniz, onlara uyunuz, sakın onları çiğnemeyiniz :

Bir: Az yiyiniz, perhiz yapınız.

İki: Yemek için yaşamayınız, yaşamak için yiyiniz.

Üç: Beyaz ekmek hiç yemeyiniz. Devamlı beyaz ekmek yemek uzun vadeli intihardır.

Dört: Yeteri kadar gerçek kepekli esmer ekmek yiyiniz.

Sahte boyalı sözde kepekli ekmekler var, onlardan uzak durunuz.

Şeytana uyup

ekmeksiz diyet yapmaya kalkmayınız.

Ölçülü miktarda kepekli ekmek yiyerek zayıflayabilirsiniz.

Beş: Boyalı, aromalı, kimyalı, korumalı korkunç ve

katil besin maddeleri

ve

meşrubat=içecekler

tüketmeyiniz.

Altı: Zaruret olmadıkça

kimyevî ilaç

kullanmayınız.

Yedi:

Azı şifa olanın, çoğunun zararlı olduğu

kuralını aklınızda tutunuz.

Sekiz: Haddinden fazla

kırmızı et, beyaz et

yemeyiniz.

Dokuz: Sebze ve meyve tüketiniz.

On: Şeker tüketmeyiniz.

On bir:

Her gün bir tatlı kaşığı gerçek bal yiyiniz.

Fazlası zarar verir, hattâ yoğun bakımlık edebilir.

Sahte, uyduruk, şekerli bal tüketmeyiniz.

On iki: Ölçülü miktarda

her çeşit sağlıklı baharatı

tüketiniz. Karabiber, pul biber, kekik, kimyon, biberiye=romaren, kuru nane, kimyon, reyhan vs.

On üç: Diyabet hastalığına karşı

tarçın, zeytin yaprağı, mahleb

kullanınız. Damar tıkanıklığına karşı

elma sirkesi

tüketiniz.

On dört:

(Müslümanlar için)

Beslemesiz yemeğe başlamayınız,

bittikten sonra

elhamdülillah

demeyi unutmayınız.

On beş: Yağ olarak

natürel, sızma gerçek zeytinyağı

tüketiniz.

On altı:

Margarin yemeyiniz.

On yedi:

Gerçek köy yoğurdu tüketiniz,

kimyevî, sahte ve yapay yoğurt yemeyiniz.

On sekiz:

Genetiği değiştirilmiş, Frankenştayn gıdalar

yemeyiniz.

On dokuz:

(Dindarlar içindir)

Açıkta yemek yemeyiniz, göz kalır.

Yirmi:

(Dindar ve ahlâklı insanlar içindir)

Çöpe yemek dökmeyiniz, tabağınızda bir pirinç tanesi bile bırakmayınız.

Ekmek kırıntılarını sakın çöpe atmayınız.

Yirmi bir:

Ölü su içmeyiniz, canlı-diri su içiniz.

(Hikayesi uzundur….)

Yirmi iki:

(Dindarlar içindir)

Yemek yaparken, çay demlerken besmele

çekiniz.

Yirmi Üç:

Göz hastalıkları için gözünüze bir damla gerçek bal

damlatınız.

Yirmi dört:

Az miktarda kimyasız, küfsüz

olmak şartıyla

incir, üzüm, fındık, fıstık

tüketiniz.

Yirmi beş: Kilonuzu ölçünüz,

boyunuzun son iki rakamından fazla ise

hemen perhize başlayınız.

Yirmi altı:

Şalgam, yer elması, ebe gümeci, hodan, madımak

gibi yetiştirilen veya dağlardan toplanan ve genellikle hor görülen gıda maddelerini

senede birkaç kere yiyiniz.

Yirmi yedi: Özel olarak yazıyorum,

mutlaka ve bol bol bıkmadan usanmadan beyaz lahana

yiyiniz.

Yirmi sekiz:

Her gün, her yemekte, tanelerini çiğnemek şartıyla az miktarda çörek otu

tüketiniz.

Yirmi dokuz:

(Müslümanlar için)

Tedavi, sağlık maksat ve niyetiyle

Fatiha Sûresini

üç, yedi, on bir, daha fazla okuyup, âmin dedikten sonra içinize çekiniz.

Otuz:

Uzman herbalistlere sormadan bitkisel ilaçları rastgele kullanamayınız.

(Az miktarda kuru nane, kuru kekik, reyhanı sağlıklı olmaları şartıyla sormadan kullanabilirsiniz.)

Otuz bir:

Bitkisel ilaç reklamlarına aldanmayınız.

Reklamı yapılan ilaç almayınız.

Otuz iki: Doyduktan sonra yemeye devam ederseniz, yukarıdaki öğütlerin faydası ya hiç olmaz yahut çok az olur.

Otuz üç:

Yeteri kadar tuz

tüketiniz.

Otuz dört:

Modern ortodoks tıbbın faydalı taraflarını kabul ediniz

; hastaları müşteri gibi gören ve ilaç tüketimini, hastahane gelirlerini artırmak için çalışan

kötü tarafından uzak durunuz, tuzaklarına düşmeyiniz.

Otuz beş:

(Dindarlar içindir)

Allahtan sağlık, selamet, afiyet dileyiniz.

Otuz altı:

Allah’ın, ölüm dışındaki bütün dertlerin devasını yaratmış olduğunu

biliniz.

Otuz yedi: Söylemeye lüzum bile yok,

sigara ve içki içmeyiniz.

Otuz sekiz: Bu madde de dindarlar içindir.

Zaman zaman salih kişilere, bilhassa fakirlere yemek yediriniz.

Onlar sizin için

“Allah razı olsun”

duâsını ederler, o duâ da şifa olur.

Otuz dokuz: Haftada en az iki gün

(sağlıklı olmak şartıyla)

balık eti

tüketiniz. Kızartma yerine

buğulama şeklinde olursa daha iyi olur.

Kırk: (Müslümanların dikkat nazarlarına) Zaman zaman,

uzman bir kişiye hacamat yaptırınız.

Kırk bir:

Limon, sağlıklı elma ve sarımsak tüketiniz.

(Sarımsağın pişmişi daha şifalıdır, yemeklerin yüzde doksanına koyabilirsiniz.)

Kırk iki:

Hastalık yoktur, hasta vardır.

Her hastalık, ona yakalanmış kişilerde ayrı neticeler verir.

Cenab-ı Hak cümlemize sıhhat afiyet versin.

Bizleri, sağlığımızı berhava eden beyinsizliklerden muhafaza buyursun. 21.05.2014