1. Gıybet etmek ölü kardeşinin etini yemek gibi iğrenç bir günahtır. Gıybetin tarifi şudur: Bir kimsenin bulunmadığı bir yerde onun, duyduğu takdirde hoşlanmayacağı bir kusurunu ve ayıbını söylemektir. Mesela zayıf birine sıska, şişman birine şişko, saçı dökülmüş birine dazlak… kepçe kulak… dişlek demek. Yani gıybet doğru olanı söylemektir. Doğru olmayan bir şey söylenirse o iftira ve yalan olur. Allah bizi ıslah etsin, biz kendimizi ıslaha çalışalım. Ölü kardeşimizin etini yemeyelim.

2. Kendini beğenme… Kibirlenme… Gururlanma: Namaz kılıyor, oruç tutuyor, umreye gidiyor ama gururundan, kibrinden, azamet taslamasından yanına yaklaşılamıyor. Böylesi sofu ve iyi bir Müslüman değil, kötü bir Müslümandır. Ağızlarıyla dilleriyle Kur’ân okuyan dindarlık taslayan, lakin okudukları Kur’ân hançerelerinden kalplerine inmeyen, dindarlıkları pek yüzeysel olan boş ve kof kimselerden olmayalım. Kur’ân okumak elbette çok büyük bir fazilettir ama Kur’ânın emir ve öğütlerini tutmak yasaklarından kaçınmak gerekir. Kur’ân sadece okunmak için değil, uygulanmak için gönderilmiştir. Müslüman, Kur’ânı yaşayan, Kur’ân ahlâkına sahip olan kimsedir.

3. Başkalarının karılarına, kızlarına, analarına, gelinlerine kötü gözle bakan kimselerden olma! Başkasının karısına ve kızına şehvet ve kötü niyetle bakan, kendi karısına ve kızına kötü bakılmasına zımnen razı olmuş olur.

4. Kafamıza şunu iyice koyalım: Müslümanlar Darülİslâm’da da Darülharb’te de faiz muamelesi yapamaz. Dinimiz faizi kesin olarak yasaklamıştır. Ribanın yetmiş çeşidi vardır, en hafifi kendi anası ile zina etmek gibidir. Yine kafamıza iyice yerleştirelim: Düşük faizli mesken kredisi yoktur, düşük kelimesi bir aldatmacadır. Aldığın borcu üç-beş sene sonra ödeyince ödediğin faiz miktarının % 50 olduğunu görürsün. Ku’ anda ribacılar için “Allah’a ve Resûlü’ne savaş ilan etmişlerdir” buyuruluyor. Sakın ha faiz caizdir, batıl ictihadlarına ve fetvalarına kanma, inanma. Faizciler büyük fasıklar ve facirlerdir, o zümreye dahil olma, onlarla ülfet ve ünsiyet etme.

5. Dinimiz bize şüpheli şeylerden kaçınmayı emrediyor. Zahirde faiz gibi görünmeyen, lakin faize benzeyen acayip para ve kredi muamelelerinden de bucak bucak kaç.

6. Komşu haklarına çok dikkat et. Ne yap yap, onlara “Bizim şu komşumuz ne iyi bir adam, Allah ondan razı olsun” dedirt. Onların senden yaka silkmelerine yol açacak kötülükler, haksızlıklar yapma, rahatsızlık verme, onların kurdu değil meleği ol.

7. Evcil ve vahşi hayvanlara, bitkilere diğer mahlukâta zarar verme, onlara merhamet et. Bir kedi yüzünden cennete girebileceğin gibi cehenneme de düşebilirsin. Karınca gibi zararsız hayvanları öldürme. Kış aylarında aç kalan kuşları besle. Karlı bir günde pencere kenarına koyacağın bir avuç bulgur, sebeb-i necâtın olabilir.

8. Kur’ân müsrifler= savurganlar için, “Onlar şeytanın kardeşleridir” buyuruyor. Bir lokma ekmeği bile atma, pilav yerken tabağında tek pirinç tanesi bile bırakma. Açık büfede açgözlülük etme, tabağına gerekenden fazla yiyecek koyup, sonra bunların bir kısmını yemeyip çöpe atılmalarına sebep olma beyinsizliğini irtikâb etme. Meskeninde, yazlığında, giyiminde kuşamında, otomobilinde, seyahatlerinde, mobilyanda orta halli, mütevazı kanâatkar ol. Sakın Nemrutluk, Firavunluk taslama, ilahî sille yersin. Mütevazı ol, kanaatli ol, alçak gönüllü ol, ölçülü ol.

9. Sakın kimsenin kalbini kırma… Kıblegâh-ı Kibriyâdır yıkma kalbin kimsenin. Sakın ah alma. Gecenin oklarından sakın… sakın… sakın!.. Gecenin okları nedir bilir misin sen? Bir kimseye haksızlık edersin, zulmedersin, kalbini kırarsın; zavallı gecenin tenha vaktinde ellerini açar seni Allah’a şikayet eder. İşte bu şikayetler gecenin oklarıdır. Tabanca, tüfek, top mermisinden daha yakıcı ve vurucu olabilir.

10. Her gün sor kendine: Bugün Allah için ne yaptım? Beş vakit namazımı kıldım mı?.. Farzları cemaatle kıldım mı? Allah’ın bana nasip etmiş olduğu yiyeceklerden ve nafakadan başkalarına verdim mi? Ağlayan bir gözün yaşlarını sildim mi? Sefalet çekenlere zekat ve sadaka verdim mi?… Suriyeli mülteci aile iki odalı viranhânede çoluk çocuk on kişi yaşamaya çalışıyor. Kış yaklaşıyor onlara bir iki battaniye götürdün mü? Yiyecek almaları için biraz para verdin mi? İbadette, hayır hasenatta, iyilik yapmakta, ilim öğrenmekte her yeni günün bir öncekinden daha ileri ve hayırlı olmalıdır. Resûlüllah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “İki günü birbirine eşit olan zarardadır” buyurmuştur. Sen bu hadisi her gün en az bir kere hatırlıyor ve gereğini yapıyor musun?

11. Dinimiz mâlâyâni işleri kötü görüyor yasaklıyor. Sen gevezeliklerden, zevzeklikten, boş ve kof siyaset dedikodularından, günah yüklü magazin dedikodularında uzak mısın, yoksa onlarla iç içe misin? İç içe isen vah sana, yazık sana!..

12. Rahman’ın rızasını kazandırıcı, Resûlüllah’ın şefaatine nail edici neler yapıyorsun? Sakın bu konuda gafil olma.

13. Para ile aran nasıl? Sen bir paraya tapan mısın? Para kazanmak zengin olmak için her haltı yiyor musun? Haram ve şüpheli kazançlarla aran nasıl?

14. Mümin kardeşlerini bizden olanlar ile bizden olmayanlar şeklinde ikiye ayırıyor musun? Bazı mümin ve Müslümanlara “Öteki Müslümanlar” gözü ile bakarak bir tür ırkçılık yapıyor musun?

15. Hanım kardeşlerimize: Aynaya bakın tesettürünüz nasıl? Kur’âna, Sünnete uygun şer’î tesettür mü, yoksa rengarenk, alaca bulaca, düttürü Leyla, namahrem erkeklerin şehevî bakışlarını çeken şeytanî tesettür mü? Evet, lütfen aynaya bakın. Sonra ne yapmak lazımsa öyle yapın.

* (İkinci yazı) Bilmek, Niyet Etmek, Gerçekleştirmek…

İYİ ve güzel bir şey yapabilmek için öncelikle onun bilgisine sahip olmak gerekir… Ancak bu bilgiye sahip olan kişi o işi yapmaya niyet edebilir…

İyi bir iş yapmaya niyet eden kimsenin, o iyi niyetini aksiyona çevirmesi gerekir… Yani iyi işler üç kademede yapılır: (1) Bilecek, ilmine sahip olacak… (2) Onu yapmayı niyet edecek, karar verecek… (3) Bu niyetini ve kararını düşünceden fiile, aksiyona geçirecek…

Birkaç örnek veriyorum:

*Sigaranın sağlığı için çok zararlı olduğunu öğrenecek… Sigarayı bırakmaya karar verecek… Bu kararı uygulayacak, yani bırakacak.

*Müslüman kişi beş vakit namaz kılmanın kendisi için çok faydalı ve lüzumlu olduğunu, Kur’ânda ve Sünnette imandan sonra dinin ikinci şartının namaz olduğunu, kılarsa kendisi için çok iyi olacağını, kılmazsa ahiretteki hesabının çok zor olacağını öğrenecek, bunu iyi bilecek… Kılmaya niyet edecek, karar verecek… Bu karar ve niyetini gerçekleştirecek, kılmaya başlayacak…

*İhtiyacı olmayan çok lüks, çok pahalı, çok israflı, gösterişli bir otomobili var. Bu otomobil onu gurura, kibre götürüyor. İsrafın, gösterişin, gurur ve kibrin kesin haram olduğunu öğrenecek… Bu bilgi onu, lüks ve israflı arabasını satıp ihtiyacı kadar bir otomobil almaya yönlendirecek… Bunu niyet edecek… Pahalı, israflı, kibir verici şeytanî otoyu satacak, yerine ihtiyacı ne kadarsa öyle bir araba alacak…

Bize çok yararlı inançları, bilgileri, işleri muteber ilmihal ve dinî ahlâk kitaplarından iyice öğrenelim… Zararlı olan şeyleri de öğrenelim… Yararlı iyi salih işleri yapmaya niyet edelim, yapalım… Zararlı şeyleri yapmamaya niyet edelim, yapmayalım…

Bütün doğru inançlar ve fikirler; bütün iyi ve sâlih işler; bütün güzellikler Kur’ânda, Sünnette, Şeriattadır.

Bunları muteber, doğru, güvenli din kitaplarımızdan öğrenelim ve hayatımıza tatbik edelim. 02.10.2013