Hızlı Treni Tebrik Ediyorum
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 27 Aralık 2018
Cumartesi
Memlekette iyi işler yapılmıyor değil.
Hızlı tren işinde maalesef çok geç kalmışızdır. Şimdiye kadar hızlı tren hatları yurdu örümcek ağı gibi sarmalıydı.
Tren hatlarına, tren yolculuğuna, tek kelimeyle trene ağırlık vermememiz bize şimdiye kadar belki de bir trilyon dolara patladı.
Köln ile Berlin arasında otobüsle yolculuk yapmayı orada kimse düşünmez.
Fransa’da hızlı trenler uçak yolcularının yarısını çekmiştir.
İlerde Ankara ile İstanbul arasında hızlı tren seferleri başlarsa uçak yolcularının yarısı trene kayacaktır.
İstanbul’da trafiği hafifletmek için hayli çalışmalar yapıldı ama bendeniz sık sık taksiye veya otomobile biniyorum, sıkıntı devam ediyor.
Dikkat buyurunuz
demiyorum,
diyorum. Benim sezdiğim sebepler şunlardır:
1. Şehrin büyümesi birilerine
getirmiştir.
2. Şehre milyonlarca kırsal kesimli,
edilmiştir.
3.
beynelmilel güçler tarafından
mı isteniyor? İleride boşalan yerlere nüfus ithal edebilirler.
İstanbul’un nüfusu 40 milyon olurken birileri bu büyümeden yüz milyarlarca (yekûn olarak belki de trilyon) dolar vuracaklardır.
Bu mümkün müdür? Elbette mümkündür. Bunu yapmak için çareler ve çözümler aranmalı ve uygulanmalıdır.
Haram parayla zenginleşen, semiren İslâmî burjuva sınıfından ne İslâm’a, ne de Türkiye’ye hayır gelir. Konuya hızlı trenle girdik, nerelere geldik… Tekrar hayırlı olsun der, tebrik ederim.
Uluslararası temizlik ve saydamlık anketlerinde ülkemin notu
Bu not bütün doğru, dürüst, namuslu, şerefli, haysiyetli Türkiyelileri ve hele Müslümanları kara kara düşündürmeli ve çok üzmelidir. Bendeniz ülkemi, devletimi, halkımı seven bir vatandaş olduğum için bu kırık nottan çok utanç duyuyorum. Daha önce de yazmıştım. Muhalefetimin özellikleri şunlardır:
1. Yıkıcı değil, yapıcıdır.
2. Düşmanca değil, dostça ve uyarıcıdır.
3. Şahıs ve müessese ismi vermem, eleştirilerim anonimdir.
4. Kendi şahsî menfaatim ve prestijim için değildir.
5. Yalana, dolana dayalı değildir.
6. Hukuka, ahlâka, bilgelik prensiplerine uygundur.
Daha önce yazmıştım; İslâmî bir sistem gelse, yapıcı olmak üzere gerektiği zaman ona da muhalefet ederim. Mehdi zuhur ederse onu ve idaresini tenkit etmem. Çünkü onun riyaseti ve idaresi dünyayı adaletle dolduracaktır.
Siyasete karışmıyorum. Tenkitlerim ve muhalefetim siyasî değildir. Ülkemin, halkımın, devletimin iyi olmasını, iyi idare edilmesini istiyorum. Bütün hizmet ve faaliyetlerin ahlâka, fazilete, bilgeliğe uygun olmasını istiyorum.
Haram yenilmesini istemiyorum. Rantçılığa, hortumculuğa, talana, soyguna karşıyım. Hırsızlık yapan dinsiz ve kâfire bir kızıyorsam, bozuk ve yamuk İslâmcıya bin kızıyorum. Türkiye inşaallah düzelir ve iyi idare edilir.
1. Olgun ve terbiyeli Müslüman kimse büyüklerine hürmet eder, hiçbir şekilde saygısızlık etmez. Büyükler kimlerdir? Dedeler, nineler, anne baba, teyzeler, hâlalar, amcalar, dayılar; öğretmenler, yaşça büyük komşular, ustalar…
2. Küçüklere şefkat gösterir, merhamet eder; kendisinden küçük olanları ezmez.
3. Açıkta, çarşıda pazarda, sokakta, meydanda, evinin, balkonunda yemek yemez, kimseyi imrendirmez.
4. Zengin de olsa, parası ve imkanı bulunsa da lükse, israfa şatafata, gösterişe kaçmaz; orta halli, mütevâzı, ölçülü bir hayat sürer.
5. Müslümanın edebi, irfanı, asaleti, olgunluğu münazaa zamanında belli olur. Olgun ve terbiyeli Müslüman, arasında niza (anlaşmazlık) bulunan kişiye düşmanlık etmez. Her hâl ü kârda mürüvvetten, adaletten, insaftan ayrılmaz.
6. Olgun ve terbiyeli Müslüman konuşur ve yazarsa hayır söyler.
7. Olgun ve terbiyeli Müslüman, ehil ve layık olmadığı hizmeti makamı, mevkii, riyaseti istemez; ona teklif edilirse ehil değilse kabul etmez.
8. Olgun ve terbiyeli Müslüman riyasete talib olmaz.
9. İyi bir Müslüman kötülüğü iyilikle def eder.
10. Parası, geliri, serveti yoksa, sıkıntı içindeyse peynir ekmek yer, lakin asla haram gelir, haram para peşinde koşmaz, haram yemez. Haram yemektense ölmeyi tercih eder.
11. Terbiyeli ve olgun Müslüman asla meddahlık, dalkavukluk, yağcılık, yalakalık yapmaz.
12. Kendini hiç övmez.
13. Soytarılık, şarlatanlık yapmaz.
14. Ben ben ben demez.
15. Fitne, fesat ve nifak çıkartmaz.
16. Olgun ve terbiyeli Müslüman doğru ve dürüsttür, eğri değildir.
17. Olgun ve terbiyeli Müslüman iyice düşünmeden konuşmaz.
18. İnsanların ayıplarını araştırmaz, tecessüs etmez. Kazara öğrenirse gizler. Asla gıybet yapmaz ve laf taşımaz.
19. Onda paylaşma ve yardımlaşma ahlâkı vardır. Yedirir içirir, cömerttir.
20. Yaptığı iyilikleri başa kakmaz.
21. Zekat dışında sağ elinin verdiğini sol eli bilmez.
22. Kin tutmaz, intikam almaz. Alırsa
(intikamların en iyisi) alır. Mesela, kendisine kötülük etmiş kimseyi affederek intikam alır. Ne güzel intikam değil mi?
23. Terbiyeli ve olgun Müslüman tarikat propagandası, tarikat reklamı, tarikat çığırtkanlığı yapmaz. Tarikata intisab etmenin nasip meselesi olduğunu bilir. 15 Mart 2009