Efendimiz Böyle Şeyleri Sevmez
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Bir Müslüman olarak yalvararak kardeşlerimden rica ediyorum, lütfen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi çirkin polemiklere,
Resûllulah Efendimiz Kur’âna, kendi Sünnetine, kendi Şeriatına, kendi yüksek ahlâkına aykırı olan hiçbir hareketi, bid’ati, kavgayı desteklemez .
İslâm dini onun ölümünden kısa bir müddet önce tamamlanmış, kemale ermiştir. Efendimizin Sünneti çok açıktır: O, kadın erkek karışık toplantılardan hoşlanmaz, böyle meclislere izin vermez. Onun Şeriatinde iki hicab vardır: Birisi, kadınların kıyafetleri, başörtüleri konusunda; diğeri, nâmahrem erkeklerle ihtilat etmemeleri konusundadır.
Bir kimsenin gördüğü rü’yâ İslâm dinini ve Ümmet-i Muhammedi bağlamaz.
Rüyalar sadık olsa da delil değildir. Efendimiz fitne, fesat, nifak ve şikaktan hoşlanmaz.
Efendimiz insanların ıslahına ve hayrına duâ etmiştir. Resûlullah Efendimiz doğruluktan, dürüstlükten, adaletten, insaftan yanadır.
Resûlullah Efendimiz
buyurmuştur.
Efendimiz, kendisini taşlayan Taiflilere bedduâ etmemiş, ıslahlarına dua etmiştir.
Efendimiz, Ebu Cehilin oğlu İkrime’yi bile
affetmiştir. Efendimiz mü’minlerin kardeş olmasını, kardeşçe yaşamasını ister. Efendimizin ruhaniyeti, onu seven, onun Şeriatine ve Sünnetine uyan Müslümanların üzerine sayebandır.
Efendimiz,
buyurmuştur.
Efendimiz,
buyurmuştur.
Bugün Türkiyedeki kavgayı Efendimizin mânevî huzuruna götürsek bu savaştan, şikaktan, şematetten memnun ve razı olur mu? Efendimiz bütün Müslümanlara kardeş olun, birbirinizle iyi geçinin mealinde nasihat etmiyor mu?
Efendimiz Müslüman devlet idarecilere bedduâ değil, hayırduâ edilmesini öğütlemiyor mu? Geminin kaptanının şu veya bu hatası yüzünden kahrını istersek ve duâmız kabul edilirse hep birlikte batmaz mıyız?
Efendimiz
buyurmamış mıdır?
Efendimiz yalan ve iftirayı yasak kılmamış mıdır?
Efendimiz insanların gizli ayıp, günah, hatâ, noksanlarının araştırılmasını ve ortaya dökülmesini yasaklamamış mıdır?
Efendimiz öfkelenen Müslümanlara,
dememiş midir?
Efendimiz fitne çıkınca
buyurmamış mıdır?
Efendimizin bize getirdiği şu hak dinde,
düsturu yok mudur?
bütün kâfirler ve münafıklar çok neş’elendiler, neredeyse zil takıp oynayacaklar. Böyle bir halden Efendimiz memnun olurlar mı?
Efendimiz, risaletini Hak katından getirdiği Kitabı Dini inkâr edenlerin ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduklarına inananlardan razı olur mu?
Muteber ve güvenilir Ehl-i Sünnet kitaplarında Efendimizin nelerden memnun ve razı olacağı, nelerden razı olmayacağı konusunda çok sağlam, çok açık, çok teferruatlı=ayrıntılı bilgi vardır. Lütfen bu bilgileri okuyup öğrenelim ve Efendimizi üzecek işlerden ve davranışlardan uzak duralım.
Politikacı olmak ve siyasetle İslâma, halka, devlete hizmet etmek istediğinizi yazmışsınız.
Tavsiyelerimi istediğiniz için maddeler haline yazıyorum:
1. Hakikî ve taqvalı icazetli bir müftüden ve kâmil bir mürşidden fetva almadan o yemini edemezsiniz. Ederseniz yanarsınız.
2. Siyasete bir ceketle başlarsanız bir ceketle, hattâ ceketsiz bitireceksiniz.
3. Milletvekilliği maaşına ve emekliliğine zam gelirse, buna muhalefet edeceksiniz, zam kanunlaşırsa Meclis Başkanlığına ve Maliye Bakanlığına dilekçe vererek bu zammı almayacaksınız. Merhum Adnan Kahveci böyle yapmıştı. Gösteriş için muhalefet yapmak, kanunlaşınca yan cebime koy demek bir Müslümana yakışmaz.
4. Parti liderinin İslâma, Kur’âna, Sünnete, Şeriata aykırı emirlerine itaat etmeyeceksiniz. Çünkü Haliq’a=Yaratana isyan konusunda mahlukata=yaratılmışlara itaat edilmez.
5. Mâneviyattan anlayan birine nefs derecelerini sorunuz, sizin nefsiniz emmâre ise siz ne politika yoluyla ne de başka bir yolla dine ve memlekete hizmet edemezsiniz. Bunu iyi bilmelisiniz.
6. Politikaya girdiğiniz takdirde hiçbir şekilde Süfyanı ve Süfyancılığı yüceltemezsiniz. Ben taqiyye yapıyorum numaralarına başvurmayınız.
7. Meclis kürsüsünden haksızlıkları ve zulümleri protesto etmezseniz siz dilsiz bir şeytan olursunuz.
8. Politikaya atıldıktan sonra geliriniz, servetiniz çoğalırsa siz hizmetkar değil, hain olursunuz.
9. Politika yapıyorum diye iki rekatlık bir namazı bile ihmal edemezsiniz. Bütün politika dedikodu ve kavgalarının iki rekatlık namaz kadar kıymeti yoktur.
10. Politika dünya hayatının en kirli, en fırtınalı, en veballi, en helak edici faaliyetidir. Bir kılavuzunuz olmazsa geminiz batabilir.
11. Politikacı olmak size yalan söylemek, sözünden dönmek, emanetlere hıyanet etmek, haram ve şüpheli gelir elde etmek ve bunları yemek hakkını tanımaz.
12. Politikaya atılınca zinaya, ribaya, yasal vesikalı fuhşa, rüşvete, kokuşmaya, her türlü yolsuzluğa karşı savaş ilan etmeniz gerekir.
13. Politika hizmeti içi ateş dolu bir uçurumun kaygan kenarında yürümek gibidir. Ayağınız kayar ve uçurumun dibindeki ateşe düşerseniz yanarsınız, belânızı bulursunuz.
14. Politika ateşten bir gömlektir. Böyle olduğunu aklınıza koyunuz.
15. Söylediği her söz doğru olan Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona)
buyurmuştur. 07.01.2014