Ciddiyetsiz Medya
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
,
ve benzeri ciddî gazeteler yüzde yüz tarafsız değildir ama yine de ciddî gazetelerdir. Bizde onlara benzer gazete yok. Türkiye için korkunç ve dehşet verici bir eksikliktir bu.
Bundan kaç sene önceydi tarihini hatırlamıyorum,
Üç beş kere tekrar etmişimdir, yine yazayım: Başta The Times olmak üzere bazı İngiliz gazeteleri bundan elli altmış sene öncesine kadar birinci sayfalarının tamamını küçük ilânlara ayırırlardı; haberler, yorumlar, resimler iç sayfalarda yer alırdı… Bendenizde öyle birkaç eski gazete nüshası olacak, onlardan birini kendim için camlatacağım, beş on tane tane de renkli fotokopi yaptıracağım, meraklı birkaç dostuma hediye etmek için.
Medya mensubu olarak her sabah günlük gazetelere
göz atmam gerekiyor. Onlara baktıktan sonra içime fenalık geliyor.
Nice muhalif gazeteler ve yazarlar holiganca, militanca, fanatikçe yayın yapıyor… Madalyonun arka tarafındaki yağcılar, yalakalar, dalkavuklar, şakşakcılar ayrı bir âlem.
Soğukkanlılık şişesi taşa vurulmuş. Medya hürriyetinin neticesi bu mu olmalıydı?
Sonra, doğru olmasa bile ciddî ve haysiyetli makaleler, yorumlar yayınlamaktır.
Bugünkü bazı büyük gazete ve tv’ler,
Yalan dolan, iftira, dezenformasyon, çamur atmanın sınırı yok.
Yahu be mübarekler, ayda birkaç kere olsun,
ne olur?
Çocuğun ısırdığı köpek mavalları… Manken hikayeleri… Futbolcular, şarkıcı, türkücü makulesi… Şarkı söyleyen kediler… Kanguruyu yutan piton… Zebrayı parçalayan arslan…
onlar böyle berbat gazeteleri Ulu Önderleri M. Kemal devrinde çıkartabilirler miydi?
Basın İngiltere’de, öteki ileri ülkelerde Dördüncü Kuvvet’tir, bizde ise Birinci Kuvvet.. Bizim Birinci Kuvvetimiz böyleyse vah bu memlekete, halka, devlete!
Türkiye’de basın-medya hürriyeti var mı? Var var var… Biz bu hürriyeti erdemli bir şekilde kullanabiliyor muyuz? Hayır hayır hayır…
Onlarca holding, banka, dev şirket sahibi, milyarlarla dolarla oynuyorlar.
Vesayet rejiminin baskıları, tabuları, zulümleri altında kan kusan, ezilen Müslümanlar iktidar olunca
Türkiye Müslümanlarının Papalığın
‘suna benzeyen bir yayın organları var mı?
Polemik polemik polemik… Havaiyat… Laklakiyat…
Cemaat-İktidar savaşı haberleri ve yorumları artık kabak tadı verdi. Tencere dibin kara… A maskara, senin dibin daha kara!..
Rahmetli
, vesayet basını için,
Âdil ve insaflı gazeteler istiyorum. Deli dana gibi muhalefet yapan gazete istemiyorum. Yağcı, yalaka, şakşakçı gazete istemiyorum. Dezenformasyon istemiyorum. Paraya endeksli vatanseverlikten nefret ediyorum.
Bir ülkenin, bir halkın halini mi öğrenmek istiyorsunuz, gazetelerine ve tv’lerine bakınız.
Vaktiyle biz İslâm’a, vatana, millete hizmet edeceğiz diye halktan para, dindar kadınlardan altın yüzük ve saire toplanarak kurulmuş birtakım yayın organlarına bakınız.
Artık, ne kadar kültürlü, ne kadar âqil, ne kadar namuslu, ne kadar vatansever olurlarsa olsunlar; fakirlerin, orta hallilerin günlük gazete yayınlama, tv kanalı kurma imkanları, fırsatları, hürriyetleri yoktur.
Eskiden bundan yüz sene kadar önce
matbaalar varmış. Birkaç müteşebbis küçük bir sermaye ile gazete çıkartmaya niyetlenince, oradaki matbaalardan biriyle anlaşırlarmış,
ve yayın başlarmış. Çok kişi yazılarından telif ücreti almazmış.
Nerede o günler!..
Birleşmemekte, tek bir Ümmet olmamakta, âdil râşid ve muktedir bir İmama biat ve itaat etmemekte, derlenip toparlanmamakta inat ve israr eden ve günümüzde birbirinden tamamen kopuk ve irtibatsız bin fırkaya, hizbe, cemaate, parçaya ayrılmış durumda bulunan Sünnî Müslümanların sonu acaba Suriye Müslümanlarınınkine mi benzeyecektir, Mısır Müslümanlarınınkine mi?
* * *
Ulema ve fukahaya soru: Namazı büyük ölçüde terk eden ve çeşitli şehvetlerine
uyan Müslüman bir toplumun kurtulacağına, necat ve felah bulacağına dair fetva verebilir misiniz?.. Veremiyorsanız Müslümanları niçin etkili şekilde uyarmıyorsunuz?
* * *
Dar, rengârenk, vücut hatlarını belli eden, erkeklerin dikkatlerini çeken, hepsi Batı kültüründen bize geçmiş olan elbiseler giymiş, ayaklarına ince ve uzun topuklu ayakkabılar geçirmiş, başına da bir eşarp örtmüş olan Müslüman bir kadın veya kız; bu kıyafeti ve haliyle Kur’an’a ve Sünnete uygun Şer’î bir tesettüre mi bürünmüş olur, yoksa şeytanî bir tesettürle mi arz-ı endam etmiş olur?
* * *
Bin yıldan fazla kullanmış olduğumuz İslâm-Kur’an yazısıyla yazılan zengin Türkçeyi
okuyup yazamayan bir İslâmcı, okur yazar ve alim mi sayılır, yoksa kara cahil mi?
* * *
Bediüzzaman hazretleri Nurcuların müttehid, yek vücut, tesanüd ve vifak içinde birlik olmalarını emr ve tavsiye ettiği halde, zamanımızda Nurcu camia niçin yirmi küsur fırkaya ayrılmıştır?
* * *
Nakşiliğin bir fırkasının yayınladığı dergiyi ve kitapları öbür nakşî şubeleri niçin okumuyor ve desteklemiyor?
* * *
Yıllardan beri Ayasofya açılsın, Fâtih Sultan Mehmed’in lâneti ve bedduâsı kalksın ucuz edebiyatı yapan
* * *
Türkiye’nin
niçin 10 üzerinden 5’tir ve bunu en az 7’ye çıkartmak için neler yapılmalıdır?
* * *
Taqiyye ve kitman yapan, gizli ve sinsi ajanları D…..’e sızmış olan
mezhebinin gayesi nedir? Türkiye’de Sünnîliği yıkıp yerine AB’nin, AB’nin, Vatican’ın, Siyonizmin, kapitalist ve emperyalistlerin arzu ettiği; ucuz, kolay, Şeriatsız, fıkıhsız, cihadsız, lâik, seküler, ilahî din olmaktan çıkartılmış, beşerî bir ideoloji veya hümanizma haline getirilmiş yapay bir din mi üretmek ve türetmek istiyorlar?
03.05.2014